Ticker

6/recent/ticker-posts

Advertisement

Responsive Advertisement

VİA SEBASTE'Yİ CANLANDIRALIM


 

Büyük düşünmek gerekir bazen. Eline geçen fırsatları iyi değerlendirmek... Bir öyle bir böyle derken, işin tadı kaçmadan, işler daha da çetrefillenmeden… Unutuluyor burada yatıp duran servet. Seydişehir için en önemli kültür varlığıdır Via Sebaste Yolu. Büyüyen doğa turizmini iyi analiz ettiğiniz zaman anlayacaksınız bunu. Ama tren kaçmış olacak belki.

Yerel yönetimlerin bilmesi gereken bir nokta: Doğa sporcuları bir kente ne kazandırır? Lojistik için araba kiralarlar. Uzun süre dağda kalacak olmanın vereceği ayrılık duygusu ile, son kez güzel bir yemek yerler. Dağda kalacağı sürede lazım olan her şeyini  o kentten satın alır. Ulaşım sorunları nedeniyle veya konfor beklentisi nedeniyle ilk gün veya son gün mutlaka otellerde konaklayanlar olur. Popüler olmuş yürüyüş yollarında olduğu gibi köylerde ve yaylalarda kamping alanları, bungalov konaklama, lokantalar açılır ki en güzeli bunun başarılmış olmasıdır. O kentin kendi yürüyüşçülerinin o bölgeyi yürüyüp durması, o kente bir şey kazandırmaz. Buna sevinmek, o kentte doğa sporlarının gelişmesi dışında, boşuna bir sevinçtir.

Daha önce de birçok yerde bu konularda yazdım, uluslarası sempozyumlarda bildiri sundum. İnandığım yolda ilerlemeye devam ediyorum. Yazdığım yazıların iyi ses getirdiğinin, ilgililerce takip edildiğimin de farkındayım. Roma yolları üzerine çalışan birçok akademisyen çalışmalarında kitabımdan alıntılamalar yapmakta, fotoğraflarımı kullanmaktalar. Bazıları bunu izinsiz olarak da yapmakta. Kullanılsın. Memlekete faydalı olacak her konuda ben varım. Gelin Seydişehirliler, şu işi resmi bir platforma dökelim ve Seydişehir’de var olan bu hazineyi işler hale getirelim.

Şimdiye kadar yapılan yanlışları ve yapılamayanları unutup bir dizi çalışma içine girelim. Bahsettiğim şey, Seydişehir’e turist çekecek en büyük projedir. Diğerlerini geçin. Beyşehir’de Beylikler Dönemi camisi var, Bozkır’da Anadolu’da Hristyanlığı kabul eden ilk kent ve Bizans İmparatorlarının yurdu var, yanı başında Kilistra gibi büyük ve çok önemli bir kent var… Kim gidiyor Allah aşkına. Bu değerler o kentlere ne kazandırıyor? Hemen hemen hiçbir şey. Bu yüzden Seydişehir’deki önemli kültür varlıklarının gün yüzüne çıkarılması, korunması, restorasyonu vs’nin önemi bir kenarda dursun, Seydişehir’e bir kazanç kapısı açmayacaktır. Türbelerden –ekonomik anlamda- ümidinizi geçin.

Via Sebaste, büyük bir yol ağıdır. Seydişehir, Akseki ve Gündoğmuş bölgelerindeki yol kalıntılarını görebilmek mümkün. Az da olsa Bozkır sınırları içinde de bu yolun yaşayan kısımları var.

Doğa yürüyüşü yapan kişiler, yürüdüğü yolun bir hikayesi olmasını ister. Bu çok önemli bir konudur. Değilse ülkenin her yerinde orman yolları ve patikalar var. Seydişehir’deki antik yolların da bir hikayesi var. Hem de bu hikaye iki bin yıl önce yazılmış. Bu hikaye ile yola çıkmalıyız ilkin. Yolun tam keşif ve haritalandırmasını yaparak bunları internet üzerindeki yürüyüşçülerin sıklıkla başvurduğu rota sitelerine atalım. Türkçe, İngilizce, Rusça, Almanca ve İtalyanca olarak broşür basalım, hali hazırda bu yolların tarihini anlatan Homonada adlı kitabımı da bu dillere çevirelim. Yol işaretlemelerini yapalım. Ancaaaaak!!!! Burada bir hususa dikkat çekmek isterim. Türkiye’de bolca karşılaştığımız bir hatayı biz de yapmayalım. Yerel yönetimler, bir yerlerden duyarak, bizim olayımızla hiç ilgisi olan birkaç kişiyi hatta akademisyenleri rota yapıcılığı konusunda memur atayıp, rota çizdirmekte ve yürüyüşçülerin birden bire işaretlenmiş o yola gelmesini beklemektedirler. Yüz yıl bekleseler kimse gelmez. Bu işler öyle kolay değildir. Önce şartların olgunlaşması gerek. Yukarıda bahsettiğim üzere, yolun hikayesi olmalı ve bu hikaye kitaplaşmalı, broşürleşmeli. Sonra rota yapan kişiler veya dernekler, hedef kitleyi bölgeye taşıyabilecek kapasitede ve dağcılık çevresinde tanınmış ve güvenilir kişiler olmalı. Rota en az 7 günlük bir rota olmalı ki çok uzaklardan gelen kişiler için yol çektiğine değsin. Bunları neden sıralıyorum, daha önce yaşadığım olaylardan dolayı…

Yapılması gerekenlere devam edelim: Yılda bir defa Via Sebaste Şenliği ve Ultra Maratonu düzenlenmeli. Şenlik “buff”ı veya şapkası veya tişörtü basılıp katılımcılara dağıtılmalı, ilk gün katılımcılarla kortej yürüyüşü yapılmalı ve şenlik Hükümet Konağı önünde tören yapılarak başlatılmalı, burada katılımcılara Katılım Belgesi dağıtılmalı. Birkaç yıl üst üste bunları yaptığımız zaman, artık doğa sporları ile uğraşan herkes bu yoldan haberdar olmuş olacaktır.

Tüm bunlar için ise yerel yönetimlerin desteği ile Kalkınma Bakanlığı’na bağlı ilgili ajanslardan destek alınırsa işler çok daha kolay yürür.

Gelin geç olmadan Via Sebaste’yi canlandıralım. Bireysel çabalarla ancak bu kadar olur. Tüm iyi niyetimle beklemeye devam edeceğim.

Sağlıcakla kalın.

 

Mehmet Gültekin

Doğa Sporcusu

Yorum Gönder

0 Yorumlar