İsmail DEMİRCİ yazdı.
LATMOS’TA ANTİK YOLLARIN İZİNDE
”Evimizde yeni yollar
yeni rotalar” diye sabah 07:00 da, 3 kişi olarak çıktık yola. Sevgili Bilal
Pak ile hep tasarladığımız “Latmos Batı Sırtı Keşfi”ne sevgili Engin
Demirkonak da eşlik etti.
Antik yolun yanıbaşında binlerce yıllık su yolu (akuadük)
Sabah 08:00 da
Gölyaka’da başlayan keşif yolculuğumuz bizi beklentimizin üzerine çıkardı.
Günlük yürüyüş guruplarının uğrak yeri ”Heraklia Yediler Manastırı” bu sefer
bizim için başlangıçtı. Oradayken her seferinde üzerinde hesaplamalar
yaptığımız ”Batı Sırtı” bize bugün çok güzel bir oyun oynadı.Belki de çok az
kişinin bildiği ve ayak bastığı ”Batı Sırtı” içerisinde mükemmel bir şekilde
kamufle olmuş ”Antik Taş Döşemeli Yolu” gizliyordu. Peki bu yol nereye gidiyor?
Bu yolun bağlantısı ne? Herkesin bildiği ”Stylos-Heraklia ve Stylos -Kışla”
dışındaki bu yol nereye varıyor? Latmos tüm güzelliği ve gizemi ile yine bizi
şaşkına çevirdi. Evet bu antik yol batı sırtının arka yüzüne kadar gidiyordu.
Bize düşen de merak içinde o yolu takip etmekti. Tırmanırken bir ara yol
deformasyona uğradığı için yolun bazı noktaları gözümüzden kaçtı ve yoldan
çıktık ve tabir yerindeyse yolu kaybetik. Yer yer kaya blokları, yer yer de
sert bitki örtüsünün içinden tırmanmak bizi ne kadar çok zorlasa da yukarıda
yolla yeniden kesişmek bizi tekrar çok mutlu etti.
Şiir gibi bir antik yol…su yolu…
Bu antik rota şırıl
şırıl tatlı suların aktığı kayalıklardan ve muhteşem papatya tarlalarının
arasından geçiyordu. Sırt hattına yakın bir bölgede yemek molası verdiğimizde
sanırım yolun nereye varacağı yavaş yavaş kafamızda oluşmaya başladı. 200 m
daha tırmandıktan sonra planladığımız sürede Batı Sırtı’na ulaştık. Manzara
muhteşemdi. Söke Ovası ,Karasan Sivrisi , Stylos ve Beşparmak’ın parmaklarından
biri olan o muhteşem Kule ve hatta Çavdar bile tüm güzelliği ile karşımızdaydı.
Fakat antik yol sanırım devam ediyordu. Bu yol nereye gidiyor? Tahminimizce bu
yol Stylos’a gidiyordu. Belki de zirveye… Kısıtlı su kaynağımız ve hava
sıcaklığından oluşan enerji kaybını da göze alıp ortak kararla dönüşe geçtik.
Batı Sırtı – Stylos rotası keşfinin tamamlanması, artık başka bir güne
kalmıştı. Bu yol, Stylos’a gidiyor olmalıydı..
Göreceğiz…
Dönüş yolunda
çıkıştakinden farklı olarak bu kez antik yolu kaçırmadan rahatça aşağıya inmeye
başladık. Antik yol devasa kaya bloklarının arasında gelin gibi süzülüyordu.
İniş yolu üzerinde çok sayıda antik kalıntılar, eski evler ve ilkel zeytin yağı
değirmenleri ile karşılaştık. Faaliyetimiz aşağıda manastır yakınlarında daha
da ilginç bir hal aldı. Antik yol Karahayıt’a doğru kıvrılmaya başladı. Acaba
oradan da nereye gidiyordu? Belki de Labranda’ya.. Oradan da Halikarnassos’a
olabilir mi? Bakalım nereye kadar bu yolu takip edeceğiz..
İnsanı kendinden alıp binlerce yıl öncesine götüren…
Faaliyetimiz Yediler
Manastırı gezisi ardından saat 17:30 da başladığımız noktada sorunsuz bir
şekilde son buldu.
Faaliyette kafama
şunlar takıldı. Latmos, içerisinde birçok antik yol barındırıyor.
”Stylos-Heraklia”, “Kışla-Stylos” ve şimdi de “Yediler-Stylos” ya da başka bir
yere… Bu gizemle uğraşmak çok güzel… Bakalım daha ne kadar şaşırmaya devam
edeceğiz. Belki bir gün Selene’nin zeytin ağacı kovuğuna sakladığı Endymion’a
da rastlarız. Ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Bu keşif sevgili Özgür
Aydoğan ve Mehmet Gültekin’i çok mutlu edecek. Keşif faaliyetimiz sevgili
Bilal Pak’a doğum günü hediyesi olsun.
KEŞİF FAALİYETİNİN
TEKNİK ANALİZİ
ROTA :
Gölyaka-Yediler-Batı Sırtı-Stylos
MESAFE : 40 Km ( biz 21 Km sini yürüdük)
UYGUNLUK : 2 günlük trekking
EĞİM : 30 derece yer yer 50 derece
ZORLUK DERECESİ : C+
UYGUN EKİP SAYISI : 25 (Max.)
ZAMAN :Martın son haftası kuru bir havada.
0 Yorumlar